Biyoteknoloji Stratejik Önceliğimiz
2015 yılı Nobel İlaç ve Türkiye biyoteknoloji sektörü için bir dönüm noktası niteliğindedir. Nobel İlaç, 28 proje ve 21 şirket içerisinden, 10 Milyon $ destekli KAMAG 1007 projesine layık görülen tek firmadır ve bu proje ile devlet destekli ilk milli biyobenzer projesi (BIOSIM-1) de başlatılmıştır. Devamında 2016 yılında TÜBİTAK desteğiyle ve Bilkent Üniversitesi-Nobel işbirliğinde başlatılan rekombinant bi-mAb projemiz, Türkiye’nin ilk biyoteknolojik orijinal molekül geliştirme projesi olma niteliği taşımaktadır.
Nobel İlaç’ın üreteceği yüksek katma değerli ilaçları yerel ve uluslararası pazarlara sunulması, Türkiye’de ilaç sektöründeki dış ticaret açığının kapanmasına da destek olacaktır.
Dünya Bankası Grubu kuruluşu IFC (International Finance Corporation), Türkiye'nin köklü ve %100 yerli sermayeli ilaç firması Nobel İlaç'a biyoteknolojik ilaç üretim tesisi için 25 milyon dolar yatırım yapmıştır. TÜBİTAK da bu yatırım programını hem maddi hem de teknik yardım ile desteklemektedir.
Nobel İlaç, biyobenzer yatırımlarının yanısıra, orijinal biyoteknolojik molekül geliştirmeye odaklanarak, hem şirketin hem de Türkiye’nin uluslararası rekabet gücünü arttırmasını amaçlamaktadır.
Nobel ilaç biyoteknoloji yatırımı, 3 farklı tesiste yaptığı Ar&Ge ve 10.000L kapasiteye kadar üretim yapan tesislerinden oluşacaktır.
Biyoteknoloji alanında yerli üretimi gerçekleştirmek ve yeni moleküllerin geliştirilmesi hedeflenerek şu anda Tübitak Marmara Teknoparkta kurulumu tamamlanan GMP/GLP koşullarını sağlayan Nobel ilaç tesislerinde, ülkemizin ihtiyaçları öncellikli olmak üzere yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi yaklaşımımız ile Türkiye’nin bu alandaki boşluğunu yerli sermaye ile desteklemeyi hedefliyoruz.